Sevgili Meslektaşlarım…
Ülkemiz yeni bir dönemeçten geçiyor;hem de çok dik bir dönemeç.27 Nisan’dan bu yana yaşananlar eminim ki ilerleyen süreçte hem çok tartışılacak hem de ciddi bir deneyim olarak tarihteki yerini alacak…
Özgürlük ve demokrasi göreceli bir tanımı kabul etmez. Demokrasi ya vardır ya da yoktur.Özgürlük ya herkes için vardır ya da hiç kimse için yoktur.Çağdaş demokrasi için kat etmemiz gereken epey bir yol olduğu kanaatimi koruyorum hala..Ve Türk insanının bütün kesimleriyle çağdaşlığı hak eden bir toplum olduğunu düşünüyorum…
22 temmuz’da bir genel seçimi yaşayacağız.Türkiye için yeni ufuklara yelken açmanın başlangıç noktalarından biri olmasını diliyorum seçimlerin. Bir çok eczacı meslektaşımız aday adayı oldular ama aday olarak listelerde yer almaları aynı çoklukta olmadı. Beni çok üzen bir gelişme bu.Çünkü eczacı toplumun denge unsurlarından biri,belki en önde olanı.Çünkü eczacı hem halkla birlikte,halkın içinde yaşıyor; hem de devlete,siyasete,bürokrasiye en yakın kişi olarak köprü görevini en çok hak eden insan. Ama siyasette,hele ülkemiz siyasetinde ne yazık ki bu belirleyici özellikler nedense göz ardı ediliyor. Siyasi partilerin iç dinamikleri, oluşumları itibarıyla farklı değer ve ölçütlere göre seçiyor,seçtiriyor.
Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Sayın Mehmet Domaç ta aday adaylarından biriydi.Aday listeleri açıkladığında gördük ki Sn. Domaç İstanbul 3.Bölge 8. sıradan aday oldu. Görünen o ki yeni dönem TBMM’de görev yapacak vekillerimizden biri olacak.
Sn. Domaç’ ın aday adaylığı konuşulmaya başlandığı andan itibaren tuhaf şeyler oluyor eczacılık camiasında..Önce sır gibi saklanıyor adaylık..Gizemli bir dönem başlıyor bu sırada..Her kafadan bir ses çıkıyor..Eczacılar 2 gruba ayrılıyor.Bir kesim Sn. Domaç’ ın aday olacağını iddia ediyor,diğer kesim aday olmayacağından bahsediyor..Neredeyse bahis açılacak kadar popüler oluyor konu..Aday olacağı konusunda iddialı olanlar fazlalaşınca kıyamet kopuyor..Bir önceki büyük kongrede rakibi olduğu eczacı odaları bir biri ardına istifası konusunda yazılar yazıyor, eczacı odalarına fakslar gönderiliyor..
Bu sırada yaklaşık 35 eczacı odası bekliyor.. Sn. Domaç’ ın akl-ı seliminin galip geleceğini,zaman zaman fevrî çıkışları olsa da sonunda akılcı bir yöntemle kendisi ve eczacı örgütünün geleceği için en doğrusunu yapacağını bekliyor…
Örgüt içinde O’ nu en eski ve en iyi tanıyanlardan biri olarak şahsen benim beklentim de bu.Ama şu saate kadarki tavrı ne yazık ki beklentilerimi boşa çıkaracak gibi görünüyor..
O’nun inatçı ve ısrarlara karşı duran yapısını çok iyi biliyorum ama bu konudaki ısrar ve inadının, O’ na ve yıllarını verdiği eczacılık örgütüne çok ciddi zararlar vereceğini görmek te beni üzüyor.Bunu Sn. Domaç’ın görmediğine veya göremediğine inanmıyorum.
Umarım böyle yakışıksız bir duruma fırsat vermez..
Bekleyelim ve görelim…!
Ama 22 Temmuz’a kadar değil…!