Sayın Divan
Merkez heyetimizin başkan ve yöneticileri,
Denetleme kurulumuzun başkan ve üyeleri,
Oda başkanları, yönetici arkadaşlarım ve değerli meslektaşlarım,
Şahsım, Kütahya Eczacı Odası ve Kütahyalı tüm meslektaşlarım adına sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Konuşmama öncelikle 24 Eylül 2017 tarihinde yapılan oda seçimlerinde şahsımı ve ekibimi Kütahya Eczacı Odası Başkanlığına getiren meslektaşlarıma teşekkürle başlamak istiyorum. Çünkü şu an bu konuşmayı onların bana olan güveni sayesinde yaptığımın bilincindeyim.
Oda seçimleri sürecinde programlı bir ekip çalışması yaptık. İl ve ilçe merkezlerindeki tüm meslektaşlarımızı ziyaret etme fırsatı bulduk. Bu ziyaretler sırasında meslektaşlarımızın sorunlarını, beklentilerini ve mesleğimizin geleceği hakkındaki düşüncelerini not etme fırsatı yakaladık. Meslektaşlarımız bizimle paylaştıkları görüş, fikir ve eleştirilerle yaşadığı sorunların adeta birer resimlerini çizdiler. Ancak meslektaşlarımızla yalnızca yaşanan sorunları ve kaynaklarını değil; beklentilerini, sorunların çözümlerini, TEB’i ve geleceğini de konuşma imkânı bulduk.
Şimdi sizlere, gerek deneyimli bir eczacı olarak; gerekse oda seçimleri sırasında fikir alış verişinde bulunduğumuz meslektaşlarımdan edindiğim izlenimler doğrultusunda genel bir değerlendirme yapmak istiyorum. Böylece özelde Kütahya Eczacı Odasının genelde ise tüm meslektaşlarımızın sesi olmayı hedeflemekteyim.
İki yılda bir yapılan genel kurul çalışmalarının mesleğimize ve meslektaşlarımıza önemli katkılar sağladığı görüşündeyim. Sorunlarımızı ortaya koymak, bu sorunlara çözüm önerileri getirmek, geleceğimizi tartışmak için bu kurul çalışmalarını birer fırsat olarak görmekteyim.
Bu çalışmaların, projelerin bir değerlendirmesini yapmak, yeni hedefler belirlemek oldukça önemlidir. Geçtiğimiz iki yıla genel bir bakış atmadan önce bir teşekkürü de Merkez Heyeti Başkanı, yöneticileri ile Denetleme Kurulu Başkanı ve üyelerine ek olarak da diğer kurullarda bulunan meslektaşlarıma göndermek istiyorum. Her birinize verdiğiniz emek ve yapmış olduğunuz fedakârlıktan dolayı teşekkür ediyorum.
Mutlaka pek çok hedef belirlendi, projeler ortaya kondu. Bu hedeflere ulaşmak veya projeleri gerçekleştirmek üzere önemli çabalar harcandı ancak gelinen noktada yapılan çalışmalarının eczanelere ve eczacılara yansımasının oldukça zayıf olduğunu görüyorum. Peki ben neden böyle olduğunu düşünüyorum? Çünkü ben eczanesinde hastalarla iletişim halinde olan, MEDULA’ya reçete giren, halâ reçetelerini inceleyen ve ilaç takibi yapan bir eczacı ve oda başkanıyım.
Bir meslektaşım hem oda başkanlığı yapmak hem de eczaneye sahip çıkmanın zor olduğunu söylemişti. Ancak benim eczanemden kopmaya hiç mi hiç niyetim yok. Çünkü eczanemde yapılan işlemleri takip ettiğimde aslında eczacıların yaşadığı sorunları ve sorunların kaynağını bizzat görme fırsatı buluyorum. Böylece TEB ne yapıyor, yapılan bu işlemin eczacılara yansıması nasıl oluyor bire bir gözlemleme şansım oluyor.
Son iki yılda eczacının dikkatini çeken üç çalışma oldu. Bunlar;
1. İmzalanan SGK protokolü
2. Geçen sene bu zamanlar yaşadığımız stok affı
3. İmzalanan medikal sözleşmesi.
SGK protokolü ile ilgili genel görüşüm yetersiz ve isteklerimizi karşılamaktan uzak olduğudur.
Stok affı bir başarıdır. Bu çalışma için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Fakat gelinen noktada hükmünü yitirmeye başlamıştır diyebiliriz. Çünkü eczanede çok dikkatli çalışmamıza rağmen karşılaştırdığımız stoklarda farklılıklar oluşmaktadır. Bu sorunu birçok eczanenin de yaşadığınız biliyoruz. Stok affı konusunda gelinen noktada anladık ki sorun bizim stoklarımızın değil; düzgün ve sağlıklı çalışmayan İTS’nin ta kendisidir.
Üçüncüsü ve anlaşılamaz olanı medikal sözleşmesidir. Düşünce ve yola çıkış olarak çok güzel bir sözleşme görünümündedir. Ancak imza aşaması ve sonrası problemlidir.
Beklerdim ki önce bu sözleşme ne kazandırıyor anlatılsın biz de üyelerimize anlatalım. Bu reçeteler nasıl girilecek nasıl fatura edilecek bu malzemelerin özellikleri nedir bilmiyoruz ve daha önemlisi medikal reçeteler eczaneye geldiğinde daha önce medikal ürün reçetesi görmeyen eczacımız resmen korktu bu ne diye ilgilenmedi. TEB tüm bu konularda önce odaları sonra eczacılarımızı yalnız bırakmıştır neyse ki kendi başımızın çaresine baktık. Odalar arası yardımlaşma ve sosyal medyanın etkinliğiyle herkes bildiğini birbirine öğretti.
Böyle mi olmalıydı? Cevabı sayın başkan ve değerli merkez heyeti üyelerine bırakıyorum.
PEKİ NASIL BİR GENEL KURUL İSTİTORUZ ?
Her genel kurulun bir önceki genel kuruldan bir farkının olmasını istiyoruz. Her bir kurulun birer basamak olmasını ve mesleğimizi yukarı taşımasını arzu ediyoruz.
Buraya mesleğimizin geleceğine yön vermek için geldik. Gerçekten dayanışma sergilensin,birlik ve beraberliğimiz ön planda tutulsun istiyoruz. Bizler ayrışmaya ve parçalanmaya devam edersek sonumuzu tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Kimler bizi ileriye taşıyacak ise kimler gerçekten hak ediyor ise onlar bu örgütü yönetsin istiyoruz.
BU NASIL OLACAK?
Tüm delegelerimize sesleniyorum oylarınız yarınlar için çok değerli bunu unutmayın. Eczacılar artık yarınlarından konuşmak istiyor. Adayların gerçekten ne yapabileceklerini ortaya koymasını istiyor. Projeleri konuşmak, tartışmak ve değerlendirmek istiyor.
Kısır döngülerden uzak durmalıyız. Yeni bir 2 yıl daha zaman kaybına tahammülüz asla yok. Eczane ekonomisine katkı sağlayacak, bizi anlamsız taşıdığımız yüklerden kurtaracak eylem planlarına ihtiyacımız var. Artık şuraya görüş bildirdik, toplandık, dağıldık gibi söylemlerden uzak duralım.
Artık bize sonuçlardan bahsedin, yarınlarımızdan konuşun. Bize gerçekten elde tutulur, ne güzel düşünülmüş, nihayet bu konuda birşeyler değişecek dediğimiz somut eylemlerden bahsedin ve yapacağım dediğiniz konularda bize tarih verin ve lütfen söz verdiğiniz tarihe kadar bu planınızı gerçekleştirin.
Tüm delegelerimize yeniden sesleniyorum vereceğiniz oylarınız yarınlarımız için çok değerli bunu unutmayın. Ben tüm bu söylediklerimin arkasında durarak, sadece kişinin bu örgütü yönetme becerisi, kalitesine bakarak ve sunduğu projeleri değerlendirerek oyumu kullanacağım.Biliyorum ki kullanacağımız oylar sadece bize ait olmayacaktır. Bu oylar aynı zamanda bizleri seçen meslektaşlarımızı da temsil edecektir. Dolayısıyla bireysel bir karar vermiş gibi görünsek de sorumlulukla ve bilinçle hareket etmeliyiz sonucu çıkmaktadır.
Şimdi tüm adaylara başarılar diliyorum.
Buradan söylediğiniz ve yapacağım dediğiniz her söylemin Kütahya Eczacı Odası Başkanı ve ekibi olarak takipçisi olacağız. Yerine getiremediğiniz ve beklentilerimizi karşılayamadığınızda sizlerden hesap soracağız çünkü benden de hesap soracak üye meslektaşlarım var. Şunu da unutmayın bizlere ihtiyacınız olduğunda her zaman yanınızda olacağız ve sizinle beraber mücadele edeceğiz.
Sözlerimi bitirirken 41. Genel Kurulumuzun hayırlı olmasını, başarılı geçmesini,mesleğimizin geleceği için güzel sonuçlar doğurmasını ve eczacı dayanışmasını zirveye taşıyacak adımlara yol olmasını diliyorum.
Şahsım, Kütahya Eczacı Odası Yönetim Kurulu ve Kütahyalı eczacılarımız adına teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum